Deli Dumrul (veya bazı halk hikâyelerinde Dumrul Han, Dumrul Bey) - Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel metafizik varlıktır. Dunrul veya Tungrul da denir.
En yetkin biçimini Korkut Ata öykülerinde bulmuştur. Yolkesicilik yaptığından dolayı Tanrıyı kızdırır ve canını almaya gelen Aldacı (İslam sonrası Azrail) ile karşılaşır ve canını vermek istemez. Diğer başka halk anlatılarında da farklı serüvenlerde görünür.1 Ancak hepsinde de, pervasız, hoyrat, korkusuz bir kişilik olarak yer alır.
Tanrı'ya meydan okuyan Deli Dumrul, Azrail’in canını almaya gelmesi üzerine Tanrı’nın gücünü anlar. Tanrı Deli Dumrul'a kendi canı yerine can bulmasını söylediğinde Deli Dumrul annesine ve babasına gider ama onlar kendi canlarını vermezler. Nihayet karısı kendi canını vermeye razı olur. Bunun üzerine Deli Dumrul Tanrıya yalvarır, Tanrı da onları bağışlar, annesinin, babasının canını alması için Azrail'e emir verir. Deli Dumrul öyküsü Türk halk inancında "Aylanu" motifinin en güzel ve en yetkin olarak işlendiği yerdir.2 Ana ve babasının bile oğullarına veremedikleri canı hiç düşünmeden bir tek karısının vermesi destanlarda var olan en yüce ve fedakârca davranışlardan birisidir.
Deli Dumrul'un susuz derenin üzerine kurduğu köprüden "geçenden beş akçe, geçmeyenden on akçe" alması Türk halk kültüründe bir deyim haline dönüşmüş durumdadır. Bu ifadeye bazen şu şekilde de rastlanır: "Geçenden otuz, geçmeyenden döverek kırk akçe"3...
(Dum/Tum) kökünden türemiştir. Okun sivri ucu demektir. Başı dumanlı anlamına da gelir.
Orijinal kaynak: deli dumrul. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page